HMK MADDE 22 - İNCELEME YERİ
24 Ekim 2024
HMK MADDE 22 - İNCELEME YERİ

İnceleme Yeri

HMK Madde 22

1) Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına herhangi bir engel bulunduğu yahut iki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesinde tereddüt ortaya çıktığı takdirde, yetkili mahkemenin tayininde, ilk derece mahkemeleri için bölge adliye mahkemelerine, bölge adliye mahkemeleri için Yargıtaya başvurulur

(2) İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.

6100 sayılı Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi

Bu maddede, yargı yeri belirlemesinin, hangi hâllerde nerede yapılacağı düzenlenmiştir. Görevli ve yetkili mahkeme, bir davaya herhangi bir engel nedeniyle bakamazsa yahut iki mahkemenin yargısal sınırlarının belirlenmesinde tereddüt hâlinde, yargı yerinin belirlenmesi amacıyla, ilk derece mahkemeleri için, bölge adliye mahkemelerine, bölge adliye mahkemeleri için de, Yargıtaya başvurulacaktır. Yine aynı şekilde, iki mahkemenin görevsizlik veya kesin yetki hâlinde yetkisizlik kararı vermeleri durumunda, ilk derece mahkemeleri için bölge adliye mahkemelerine, bölge adliye mahkemeleri için Yargıtaya başvurulacaktır.

 

HMK Madde 22 İnceleme Yeri

Yargıtay İçtihatları

20. Hukuk Dairesi 2016/3362 E. , 2016/7141 K.

  • HMK Madde 22
  • İnceleme Yeri

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 51. Asliye Ticaret ile İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, yabancı bayraklı gemide 2. kaptan olarak çalıştığını iddia eden davacının ücret alacağının tahsili ve kanunî rehin hakkı tesisi istemine ilişkindir.

İstanbul 51. Asliye Ticaret Mahkemesince, uyuşmazlığın hizmet akdinden kaynaklandığı ve borçlar hukuku hükümlerine göre çözülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, kaptan başlığı altında düzenlenen hükümlerin 6762 sayılı TTK’nın dördüncü kitabında yer aldığı nazara alınarak uyuşmazlığın Denizcilik İhtisas Mahkemelerinde görülüp karara bağlanması gerektiği, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8. maddesi uyarınca 6762 sayılı Kanunun 4. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca kurulmuş Denizcilik İhtisas Mahkemesinin görmekte olduğu davaların Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından Türk Ticaret Kanunu ile diğer kanunlardan doğan deniz ticaretine ve deniz sigortalarına ilişkin hukuk davalarına bakmakla görevli kılınacak asliye ticaret mahkemelerine devredileceğinin düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.

854 sayılı Deniz İş Kanununun 1. maddesine göre “Bu Kanun denizlerde, göllerde ve akarsularda Türk Bayrağını taşıyan ve yüz ve daha yukarı grostonilatoluk gemilerde bir hizmet akti ile çalışan gemiadamları ve bunların işverenleri hakkında uygulanır” denilerek, Deniz İş Kanununun kapsamı belirlenmiştir.

Gemiler aracılığıyla yapılan deniz taşıma işleri ayrı bir yasaya tâbi olduğundan 4857 sayılı İş Kanununun kapsamı dışında bırakılmıştır. Gemi yabancı ülke bayrağı taşıyor veya gemi Türk bayraklı olsa bile yüz grostonilatoluk değil ise, bu gemide çalışanlar hakkında Deniz İş Kanunu uygulanmayacaktır.

İş ilişkisine dayalı bir uyuşmazlıkta işçi deniz taşıma işinde çalışır, ancak, çalıştığı gemi Deniz İş Kanunu kapsamında kalmaz ise uyuşmazlığın Borçlar Kanunu hükümlerine göre genel mahkemede çözümleneceği açıktır. Somut olayda; davacının, davalı şirkete ait gemide gemi adamı olarak çalıştığını iddia ederek davalıdan alacağının tahsili için iş bu davayı açtığı, dosya kapsamından geminin yabancı bayrak taşıdığı, bu nedenle, Deniz İş Kanunu hükümlerinin uygulanamayacağı, davacının talebi hakkında uyuşmazlığın genel hükümlere göre çözümleneceği anlaşıldığından buna göre uyuşmazlığın İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 16/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.

 

HMK Madde 22 İnceleme Yeri

Yargıtay İçtihatları

20. Hukuk Dairesi 2019/747 E. , 2019/1845 K.

  • HMK Madde 22
  • İnceleme Yeri

Avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olarak açılan davada … 2. Tüketici Mahkemesi, … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ile … 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik-yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, avukatlık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

… 2. Tüketici Mahkemesince, niteliği bir “vekâlet” sözleşmesi olsa da, hakem sözleşmesinde, hakem ya da hakem kurulunun görevi yargısal bir faaliyet olduğundan, yine arabuluculuk sözleşmesinde, arabulucunun görevi Devlet yargısını destekleyici bir faaliyet olduğundan “tüketici işlemi” olarak kabul edilemeyeceği gibi, avukatlık sözleşmesinde de avukatın görevi, yargının kurucu unsuru olan ve bağımsız savunmayı temsil eden yargısal bir faaliyet olup, tüketici işlemi olarak kabul edilemez.” denilmek suretiyle uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

… 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, açılan davanın davalısının adresinin … olması ve yetki itirazında bulunmuş olması nedeniyle; HMK 6. madde uyarınca davanın … Asliye Hukuk mahkemelerinde açılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

… 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince, taraflar arasında vekalet sözleşmesi yapılmış olup, vekalet sözleşmesi tam iki tarafa borç yükleyen (sinallagmatik) sözleşmelerdendir. Vekil görevini ifa etmesi koşulu ile vekalet ücretine hak kazanacaktır.

Vekalet ücreti de para borcu olarak ifa edileceğinden, sözleşmede özel olarak bir yer kararlaştırılmamış ise Türk Borçlar Kanununun 89. maddesi gereğince alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilecektir.

HMK’nın 10. maddesi ”Sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” şeklinde olup davacı bu maddeye dayalı olarak seçimlik hakkını kullanmış ve davasını … ilinde açmayı tercih etmiştir.

Bu noktada münhasır bir yetki kuralı da bulunmadığından davalının yerleşim yeri mahkemeleri yetkilidir gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmesi yerinde olmadığı gerekçesiyle yetsizlik kararı verilmiştir. HMK’nın 22/2. maddesinde “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir.” hükmüne yer verilmiştir.

Somut olayda, iki mahkeme arasında karşılıklı olarak verilmiş bir yetkisizlik ya da görevsizlik kararı bulunmamaktadır. Davanın ilk açıldığı … 2. Tüketici Mahkemesi uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek dosyayı … 4. Asliye Hukuk Mahkemesine göndermiş, … 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ise davalının adresinin … olması ve yetki itirazında bulunmuş olması nedeniyle; HMK 6. madde uyarınca davanın … Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vererek dosyayı … 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesine göndermiş, … 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesi ise davacı bu maddeye dayalı olarak seçimlik hakkını kullanmış ve davasını … ilinde açmayı tercih etmiştir.

Bu noktada münhasır bir yetki kuralı da bulunmadığından davalının yerleşim yeri mahkemeleri yetkilidir gerekçesi ile … Tüketici mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verildiği, bu kararın da kesinleşmesi üzerine dosya merci tayini için Dairemize gönderilmiştir. Oysa ki, olumsuz görev uyuşmazlığından bahsedilebilmesi için … 4. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin kararında yetkili olduğu belirtilen … Tüketici Mahkemesinin de karşı yetkisizlik kararı vermesi ve bu kararın kesinleşmesi gerektiği nazara alındığında merci tayini için aranan “iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı bulunması” koşulunun henüz gerçekleşmediği kuşkusuzdur. Bu nedenle merci tayini koşulları oluşmadığından dosyanın mahalline iadesine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; dosyanın MAHALLİNE İADESİNE 18/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

 

HMK Madde 22 İnceleme Yeri

Yargıtay İçtihatları

20. Hukuk Dairesi 2019/5675 E. , 2019/7383 K.

  • HMK Madde 22
  • İnceleme Yeri

Taraflar arasındaki davada ….. Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi ile ….. Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Dava, tapu kayıt maliki ile miras bırakanın aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir.

….. Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince; istinafa konu karar 23/05/2019 tarihinde ilk derece mahkemesince verilmesine rağmen, ….. 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ile …. 5. Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlığı nedeniyle dosyanın yargı yerinin belirlenmesi için gönderildiği ….. Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 29/11/2018 tarih, 2018/738 E. – 2018/1642 K. sayılı kararıyla ….. 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verildiği, dolayısıyla 5235 sayılı Kanunun ek madde 1. hükmü uyarınca yeni istinaf incelemesinin de …. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

….. Bölge Adliye Mahkemesi 27. Hukuk Dairesince …. 1. Asliye Ticaret Mahkemesine açılan davada mahkemece 24/02/2017 tarih ve 2014/476 E. – 2017/116 K. sayılı karar ile görevsizlik kararı verilmiş ve kanun yoluna başvurmaksızın kesinleşen bu karara karşı, dosyanın tevzi edildiği …. 5. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından da 08/03/2018 gün ve 2017/192 E. – 2018/118 K. sayılı karar ile görevsizlik kararı verilmesi üzerine oluşan olumsuz görev uyuşmazlığı, …. Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince 29/11/2018 gün ve 2018/738 E. – 2018/1642 K. sayılı merci tayini kararı ile çözülerek dosya ilk derece mahkemesine gönderilmiştir.

Görevli tayin edilen ….. 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin esas hakkında verdiği istinaf incelemesine konu kararı inceleyen ….. Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince 5235 sayılı Kanunun ek madde 1. hükmü uyarınca istinaf incelemesinin, ….. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.

6100 sayılı HMK’nın “Kanun Yolları” başlıklı sekizinci kısmının birinci bölümünde “istinaf” kanun yolu düzenlenmiştir. HMK’nın 341/1. maddesinde “ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir” hükmü ile ilk derece mahkemesinin hangi kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabileceği açıkça belirtilmiştir. Bu durumda, yargı yerinin belirlenmesine ilişkin inceleme HMK’nın 341/1 maddesinde belirtilen kararlar arasında yer almamaktadır. (Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 01/07/2019 gün ve 2019/2399 E – 2019/4640 K. sayılı kararı)

….. 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/622 E. – 2019/284 K. sayılı davanın esasına ilişkin olarak verilen karar, 23/05/2019 tarihli olup Konya Bölge Adliye Mahkemesinin faaliyete geçtiği tarihten sonra olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 22. maddesi uyarınca “Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına herhangi bir engel bulunduğu yahut iki mahkeme arasında yargı çevrelerinin sınırlarının belirlenmesinde tereddüt ortaya çıktığı takdirde, yetkili mahkemenin tayininde, ilk derece mahkemeleri için bölge adliye mahkemelerine, bölge adliye mahkemeleri için Yargıtaya başvurulur.” HMK’nın “Kanun Yolları” başlıklı sekizinci kısmının birinci bölümünde “istinaf” kanun yolu düzenlenmiş ve 341. maddesinin (1) numaralı fıkrasında “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir” hükmünü içermektedir.

HMK’nın 391/3. ve 394/5. maddelerinde ihtiyati tedbire dair belirtilen (ilk derece) mahkeme kararlarına karşı kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüş; bu kanun yolunun ne anlama geldiği ise HMK’nın 341/1. maddesinde “ilk derece mahkemelerinden verilen … ihtiyati tedbir … taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir” hükmü ile istinaf olarak açıkça belirtilmiştir. 694 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 136. maddesi ile 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri hakkında Kanuna ek 1. maddenin 1. fıkrasında: “Bölge Adliye Mahkemelerinin yargı çevresinin 25. madde uyarınca değişmesi halinde, bu değişikliğin uygulanması durumunda Resmi Gazetede belirlenen tarihten önce ilk derece mahkemelerince verilen kararların istinaf incelenmesinde, karar tarihi itibariyle yetkili bölge adliye mahkemelerince yargı çevresinin değiştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilemez. Yargı çevresinin değiştirilmesinden önce istinaf incelemesinden geçen dosyalar, yeniden istinaf incelemesine konu edilmesi halinde de ilk incelemeyi yapan bölge adliye mahkemesince sonuçlandırılır.

Dosya kapsamında ….. Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesine gönderildiği, bu Dairenin 29/11/2018 gün ve 2018/738 E. – 2018/1642 K. sayılı kararı ile …. 1. Asliye Ticaret Mahkemesi ile ….. 5. Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığı nedeniyle yargı yerinin belirlenmesine karar verilmiştir. HMK’nın “Kanun Yolları” başlıklı sekizinci kısmının birinci bölümünde “istinaf” kanun yolu düzenlenmiştir. Ancak yargı yerinin belirlenmesine ilişkin inceleme 341. maddesinin (1) numaralı fıkrasında yer almamaktadır. Bu nedenle ….. 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/05/2019 tarihli 2018/622 E. – 2019/284 K. sayılı kararı aleyhine davalılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince; ….. Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

 
HMK MADDE 22
inceleme yeri
Yorum bırakın
TÜM YORUMLAR (0)
Henüz yorum eklenmemiş