HMK MADDE 23 - İNCELEME USULÜ VE SONUCU
24 Ekim 2024
HMK MADDE 23 - İNCELEME USULÜ VE SONUCU

İnceleme Usulü ve Sonucu

HMK Madde 23

(1) Yargı yerinin belirlenmesine ilişkin inceleme dosya üzerinden yapılabilir.

(2) Bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca verilen yargı yeri belirlenmesi ile kanun yolu incelemesi sonucunda kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar.

6100 sayılı Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi

Yargı yeri belirlemesinin usulü ve bölge adliye mahkemesinin yahut Yargıtayın göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararın etkisi ve sonucu düzenlenmiştir.

Buna göre, yargı yeri belirlenmesi, bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay tarafından dosya üzerinden yapılabileceği gibi, gerekli görülürse, duruşma yapılarak incelenmesi de mümkündür.

İkinci fıkraya göre, bölge adliye mahkemesince ilk derece mahkemeleri için, bölge adliye mahkemeleri için de Yargıtay tarafından verilen yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararlarla, kanun yolu incelemesi sonucu kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya bu karardan sonra bakacak mahkemeyi bağlar. Bu mahkeme, tekrar görevsizlik veya yetkisizlik kararı veremez.

 

HMK Madde 23 İnceleme Usulü ve Sonucu

Yargıtay İçtihatları

6. Hukuk Dairesi 2014/10579 E. , 2014/11940 K.

  • HMK Madde 23
  • İnceleme Usulü ve Sonucu

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı men’i müdahale ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava, kira sözleşmesinin geçersiz olduğundan bahisle meni müdahale ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacının dava konusu 211 ada 6 parsel iken yenilemeyle 205 ada 3 parsel olan taşınmazda ½ oranında paydaş olduğunu, taşınmazın diğer paydaşı olan H..M..’in kendisinin rıza ve onayı olmaksızın davalı ile 01.01.2008 başlangıç tarihli beş yıl süreli kira sözleşmesi düzenleyerek taşınmazı davalıya kiraya verdiğini, kendisinin rıza ve onayı olmadığından kira sözleşmesinin geçersiz olduğunu, ayrıca kiraya veren Hamit tarafından da sözleşme süresinin bittiği 01.01.2013 tarihinde taşınmazın tahliye edilmesi isteğine ilişkin ihtarname gönderildiğini belirterek davalının müdahalesinin menine ve tahliyesine karar verilmesini istemiştir.

Davalı, kiralanan taşınmazın 10.10.2012 tarihinde M.. İ.. isimli şahsa devredildiğini, davacının dava hakkının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Hakim tarafların kendisine bildirdikleri vakıalara göre dava konusu olayı tespit eder ve ona gerekli hukuk kuralını uygular.

Somut olayda dava kira sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle mülkiyet hakkına dayalı olarak açılan elatmanın önlenmesi ve tahliye istemine ilişkindir.

Davacı, davalının dayandığı kira sözleşmesinde taraf olarak yer almamıştır.

Taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığına göre, görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Daha önce Asliye Hukuk Mahkemesince, Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş ise de HMK. nın 23/2. (HUMK.nun 25/son) maddesi uyarınca görevsizlik kararı Yargıtay’ın denetiminden geçmeden kesinleştiği için sulh hukuk mahkemesini bağlamaz. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesi gerekir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası incelenerek davanın esastan sonuçlandırılması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 05.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

HMK Madde 23 İnceleme Usulü ve Sonucu

Yargıtay İçtihatları

8. Hukuk Dairesi 2017/7857 E. , 2018/1437 K.

  • HMK Madde 23
  • İnceleme Usulü ve Sonucu

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, müvekkilinin reşit olmayan çocuklarının … Çevre Ölçüm Turizm ve Danışmanlık Limited Şirketi’nde bulunan hisselerinin yönetimi için müvekkilinin kayyım olarak atanmasını istemiş, mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davanın açıldığı … Sulh Hukuk Mahkemesince 2015/255 E. 2015/304 K. sayılı, 23/02/2015 tarihli kararla yetkisizlik kararı verildiği, hükmün temyiz edilmeden kesinleştiği, dosyanın gönderildiği … … 4. Sulh Hukuk Mahkemesince de 2015/288 E. 2015/451 K. sayılı, 01/06/2015 tarihli kararla yetkisizlik kararı verilmesi ve bu kararın da temyiz edilmeksizin kesinleşmesi üzerine; Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2015/10493 E. ve 2015/10257 K. sayılı, 03.11.2015 tarihli merci tayini kararı ile yetkili Mahkemenin … … 4. Sulh Hukuk Mahkemesi olduğunun belirlediği, merci tayini kararı sonrasında, … … 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin tekrar yetkisizlik kararı verdiği, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmaktadır.

Yargıtayca verilen merci tayini kararlarının davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlayacağı 6100 sayılı HMK’nun 23/2. maddesi hükmü gereğidir (HGK 2013/17-2405 E. 2014/191 K.).

Bağlayıcı nitelikte bulunan Yargıtay kararı sonrası, Mahkemece esasa girilerek inceleme yapılması, delillerin toplanıp değerlendirilmesi ve talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle mahkemenin yetkiziliğine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III- 1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 25.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

HMK Madde 23 İnceleme Usulü ve Sonucu

Yargıtay İçtihatları

11. Hukuk Dairesi 2016/6939 E. , 2016/7472 K.

  • HMK Madde 23
  • İnceleme Usulü ve Sonucu

Taraflar arasında görülen davada … Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 21/03/2016 tarih ve 2015/432-2016/141 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili; müvekkili tarafından davalı şirkete verilen hizmet yeterlilik belgesi ve marka kullanımı nedeniyle ödenmesi gereken ücretin davalı tarafından ödenmediğini, bu alacağın tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile % 20 oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili; davalının takipte dayandığı faturaların okunmadığını, sunulan cari hesap ekstresi rapor ve içeriklerini kabul etmediklerini savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; uyuşmazlığın niteliğine göre davaya bakma görevinin fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesine ait olduğu, fıkri sınai haklar mahkemesi bulunmayan yerlerde ikiden fazla asliye hukuk mahkemesi var ise üç numaralı asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, talep halinde dosyanın görevli … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.

Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.

Dava, … tarafından verilen hizmet yeterlilik belgesi ücretinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.

Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada 17.07.2014 tarihli görevsizlik kararı ile dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiş, işbu kararın davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesi tarafından usul ve yasaya uygun olan kararın onanmasına karar verilmiştir. Bunun üzerine … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gelen dosya hakkında yeniden görevsizlik kararı verilerek dosyanın Fıkrî Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi sıfatıyla davaya bakmak üzere … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.

Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 23/2.maddesi uyarınca, “Bölge adliye mahkemelerince veya Yargıtay’ca verilen yargı yeri belirlenmesi ile kanun yolu incelemesi sonucu kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar.” Bu durumda, bir mahkemenin verdiği görevsizlik kararı Yargıtayca onanarak görevsizlik kararı kesinleşmiş ise, dava dosyası görevsizlik kararında görevli olduğu bildirilen mahkemeye gönderilir (md.20); bu mahkeme, temyiz incelemesi sonucu kesinleşmiş olan bu görevsizlik kararı ile bağlıdır (md.23/2 ); görevsiz olduğu kanısına varsa bile, davayı görmeye devam eder. Yani artık görevsizlik kararı veremez. (Prof.Dr.Baki Kuru ;Hukuk Muhakemeleri Usulü 6.Baskı; 2001; cilt.1; s.659,665, vd.). Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 26/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 
usul hukuku
HMK
MEVZUAT
HMK MADDE 23
Yorum bırakın
TÜM YORUMLAR (0)
Henüz yorum eklenmemiş