HMK MADDE 34 - YASAKLILIK SEBEPLERİ
25 Ekim 2024
HMK MADDE 34 - YASAKLILIK SEBEPLERİ

Yasaklılık sebepleri

HMK Madde 34

1) Hâkim, aşağıdaki hâllerde davaya bakamaz; talep olmasa bile çekinmek zorundadır:

a) Kendisine ait olan veya doğrudan doğruya ya da dolayısıyla ilgili olduğu davada.

b) Aralarında evlilik bağı kalksa bile eşinin davasında.

c) Kendisi veya eşinin altsoy veya üstsoyunun davasında.

ç) Kendisi ile arasında evlatlık bağı bulunanın davasında.

d) Üçüncü derece de dâhil olmak üzere kan veya kendisini oluşturan evlilik bağı kalksa dahi kayın hısımlığı bulunanların davasında.

e) Nişanlısının davasında.

f) İki taraftan birinin vekili, vasisi, kayyımı veya yasal danışmanı sıfatıyla hareket ettiği davada.

6100 sayılı Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi

Hâkimin davaya bakmaktan yasaklı olduğu hâllere ilişkin 1086 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin dili sadeleştirilmiş, yasaklılık hâllerinden her biri ayrı bir bentte düzenlenmiştir. Ancak, 28 inci maddenin (2) numaralı bendinde mevcut olan kan ve kayın hısımları arasındaki derece farkı kaldırılarak her iki hısımlık bakımından da üçüncü derece dahil olmak üzere yasaklılık getirilmiştir. Yine maddenin, (4) numaralı bendinde yer alan hüküm, hâkimlerin görevleri gereği yapamayacağı işlerle ilgili olup, uygulama alanı olmaması sebebiyle metne dahil edilmemiştir. Maddeye, nişanlılık da yasaklılık sebebi olarak ilave edilmiştir.

 

HMK Madde 34 Yasaklılık sebepleri

Yargıtay İçtihatları

20. Hukuk Dairesi 2012/2367 E. , 2012/2781 K.

  • HMK Madde 34
  • Yasaklılık Sebepleri

Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sırasında davalı şirket temsilcisi 29/11/2011 günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur.

Bu konuda verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı idare vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Ankara Asliye 12. Hukuk Mahkemesinin 2010/25 esas sayılı dosyasında davalı şirket temsilcisi 29.11.2011 tarihli dilekçesinde; duruşma hakiminin iddia edilen belgelerin asıllarının dosyada bulunmadan davanın kabulüne karar verdiğini, itirazlarının dikkate alınmadığını bu belgelerin tahribatlı, sahte ve cahilce yazıldığını belirterek davadan çekilmesini, çekilmediği takdirde reddini talep etmiştir.

Duruşma hakimi 07.12.2011 tarihli mütalaasında, davalı tarafın ileriye sürdüğü red sebeplerinin yerinde olmadığını, ancak yargılama sonucu vereceği kararın tarafları tatmin etmiyeceğini belirtmiş ve HMK.’nun 39. ve devamı maddeleri gereğince davadan çekildiğini bildirmiştir.

Merci sıfatıyla dosyayı inceleyen Ankara Asliye 17. Hukuk Mahkemesi 16.12.2011 tarih 2011/52 D.İşi- 2011/52 sayılı kararında duruşma hakiminin davadan çekilmesinin kabulü yönünde hüküm kurmuş, reddi hakim talebiyle ilgili inceleme yapıp karar vermemiştir.

Davalı şirket temsilcisi 29.11.2011 tarihli dilekçesinde duruşma hakiminin davadan çekilmesini, aksi takdirde reddini talep etmiştir. HMK’nun 38/8. fıkrasına göre hakimi çekilmeye davet hakimin reddi hükmündedir. Bu nedenle, merci reddi hakim talebi konusunda olumlu veya olumsuz karar vermek zorundadır. Hakimin davadan çekilme talebini kabul ederken, reddi konusunda karar vermemek olamaz. Ayrıca, duruşma hakiminin davadan çekilmesi için yasanın aradığı özellikle HMK’nun 34. maddesinde gösterilen şartların hiçbirisi dosyada gerçekleşmemiştir. Merci kararı bu yönüyle de usul ve yasaya uygun görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 27.02.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

 

HMK Madde 34 Yasaklılık sebepleri

Yargıtay İçtihatları

20. Hukuk Dairesi 2012/7577 E. , 2012/9488 K.

  • HMK Madde 34
  • Yasaklılık Sebepleri

Taraflar arasında görülen ecrimisil davası sırasında davalı taraf 29.11.2011 tarihli dilekçe ile reddi hakim yoluna başvurmuştur.

Talebi inceleyen merci tarafından verilen çekilme ve hakimin reddi talebinin REDDİNE ilişkin verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2012/2367-2781 sayılı bozma kararında özetle “…Davalı şirket temsilcisi 29.11.2011 tarihli dilekçesinde duruşma hakiminin davadan çekilmesini, aksi takdirde reddini talep etmiştir. HMK’nun 38/8. fıkrasına göre hakimi çekilmeye davet, hakimin reddi hükmündedir. Bu nedenle; merci, reddi hakim talebi konusunda olumlu veya olumsuz karar vermek zorundadır. Hakimin davadan çekilme talebini kabul ederken, reddi konusunda karar vermemek olamaz. Ayrıca, duruşma hakiminin davadan çekilmesi için yasanın aradığı, özellikle, HMK’nun 34. maddesinde gösterilen şartların hiçbirisi dosyada gerçekleşmemiştir. Merci kararı, bu yönüyle de usul ve yasaya uygun görülmemiştir.” gereğine değinilerek bozulmuştur. Merci tarafından bozma kararına uyulduktan sonra, davalı tarafın reddi hakim talebinin ve hakimin çekilme talebinin REDDİNE ve HMK’nun 42/4 maddesinde ön görülen koşulların gerçekleşmemesi nedeniyle idari para cezası tayinine yer olmadığına ilişkin verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

İncelenen dosya kapsamına göre, hakimin reddi için ileri sürülen hususlar H.Y.Y.’nın 36. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25.06.2012 günü oybirliği ile karar verildi.

 
HMK
MEVZUAT
Yorum bırakın
TÜM YORUMLAR (0)
Henüz yorum eklenmemiş