HMK MADDE 64 - İHBARIN ETKİSİ
10 Kasım 2024
HMK MADDE 64 - İHBARIN ETKİSİ

İhbarın etkisi

HMK Madde 64

(1) İhbar edilen davada verilen hükmün ihbar eden kişiye etkisi hakkında 69 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyasen uygulanır.

6100 sayılı Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi

Bu maddede, davanın ihbarının etkisi, Tasarının “Fer’i müdahalenin etkisi” başlıklı 74 üncü maddesinin ikinci fıkrasına yollama yapılmak suretiyle düzenlenmiştir. Davanın ihbarı müessesesi ile güdülen temel amacın üçüncü kişinin davaya ihbar eden yanında fer’i müdahil olarak katılmasının sağlanması olduğu dikkate alındığında, söz konusu etkinin davanın ihbarı bakımından da kabulü gereklidir. Zira, ihbara icabet ederek davaya fer’i müdahil olarak katılan üçüncü kişi bakımından 75 inci madde sebebiyle meydana gelen “müdahale etkisi”nin, ihbara rağmen, davayı kazanması kendi lehine olan taraf yanında davaya katılarak ona bu yolda yardım etmekten kaçınan kimse bakımından da doğması ihbar müessesesinden beklenen faydanın temini bakımından kaçınılmazdır. Bu itibarla, dava kendisine ihbar edilen üçüncü kişinin ihbar eden yanında davaya fer’i müdahil olarak katılmadığı hallerde, aralarındaki rücu bakımından ihbar alan kişi, asıl davadaki uyuşmazlık hakkında yanlış karar verilmiş olduğunu ileri süremeyecektir. Bununla birlikte, ihbar alan kişi, ihbar eden tarafın ihbarı zamanında yapmamış olduğunu yahut iddia ve savunma imkânlarının asıl davada ihbar eden tarafından ağır kusurlu olarak değerlendirilebilecek surette kullanmayarak davayı hatalı yürüttüğünü ileri sürebilecektir. Tasarının benimsemiş olduğu bu çözüm tarzı ihbar alan kişinin ihbar eden taraf yanında davaya fer’i müdahil olarak katılmaması durumu için ağır bir müeyyide getirmek yoluyla davanın ihbarı müessesesini etkin ve anlamlı kılmaktadır. Getirilen düzenleme Alman Usul Kanununun 74 üncü paragrafının üçüncü fıkrası ve söz konusu fıkranın yollama yaptığı 68 inci paragrafındaki düzenleme ile paralellik göstermektedir. Zira, Alman Hukukunda da öncelikle fer’i müdahalenin etkisi § 68 ZPO’de, buna karşılık ihbarın etkisi ise § 74, III ZPO’da § 68 ZPO’ya yollama yapılmak suretiyle düzenlenmiştir. Keza İsviçre Tasarısında da aynı yol izlenmiş, fer’i müdahalenin etkisi Tasarının 75 inci maddesinde düzenlenmiş, ihbarın etkisi ise Tasarının 78 inci maddesinde söz konusu 75 inci maddeye yapılan yollamayla (bu madde hükmünün kıyasen uygulanması öngörülerek) düzenlenmiştir.

 

HMK Madde 64 İhbarın etkisi

Yargıtay İçtihatları

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/2897E. , 2019/5541K.

  • HMK Madde 64
  • İhbarın etkisi

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı …Ş. vekili ve dahili davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R-

Davacı vekili, müvekkillerinin murisi … ’ın 30/04/2008 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, müvekkillerinin murisi tarafından daha önceden … şubesinden konut kredisi alındığını ve bunun için hayat sigortası yapıldığını, müvekkilinin …… Emeklilik A.Ş’ye müracaat ettiğini ancak davalı şirketin murisin vefat tarihinde poliçenin aynı gün sona erdiğini, müteveffanın daha sonra oluşan poliçesinin başlama tarihinin ise 15/05/2008 tarihi yani vefattan sonra olduğu için ilgili primin 14/08/2008 tarihinde şubeye iade edildiğini, müteveffa adına vefat tarihi itibari ile herhangi bir poliçe bulunmadığının bildirildiğini, bunun üzerine murisi tarafından kullanılan konut kredisinin müvekkili tarafından çeşitli tarihlerde ve çeşitli miktarlarda ihtirazi kayıt ile ödendiğini, murisin ölümü nedeni ile yaptırılan hayat sigortasının geçerli olduğunu, bunun limitlerinin mirasçılara ödenmesinin gerektiğini ileri sürerek, şimdilik 7.500 TL tutarında alacağın ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 03/11/2010 tarihli ıslah dilekçesi ile dava miktarını 45.361,67 TL olarak artırmıştır.

Davalılar vekili, ölüm tarihi ve saatinde poliçenin süresinin dolduğunu, ölümden sonra yapılan poliçenin de geçerli olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, 11.Hukuk Dairesi’nin 18/06/2014 Tarih ve … Esas, 2014/11732 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile, 7.500,00 TL’ nin dava tarihinden itibaren işleyecek merkez bankasının kısa vadeli kredilere uyguladığı en yüksek avans faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin istemin ıslah tarihi itibariyle zamanaşımının gerçekleşmiş olması ve davalının zamanaşımı itirazında bulunmuş olması nedeniyle reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı …Ş. vekili ve dahili davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre davalı …vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.

Davacılar, dava dilekçesinde davasını …. Emeklilik A.Ş’ye yöneltmiş, ancak yargılama sırasında davacılar vekili 06/12/2011 tarihli dilekçesi ile ……. .A.O.’nin davaya dahil edilmesini talep etmiş, mahkemece dava …….. .A.O.’ya ihbar edilmiştir. 11.Hukuk Dairesi’nin bozma ilamından önce mahkemece yalnızca davalı …Ş sorumlu tutulmuşken bozmadan sonra verilen kararda; …da sorumlu tutulmuştur.

Oysa, Türk hukuk sisteminde hüküm sadece davada taraf olanlara yönelik olarak verilebilir. Bu kural uyarınca, dava dilekçesinde davalı olarak gösterilmeyen taraf, dava açıldıktan sonra ek bir dilekçe ile davaya dahil edilemeyeceği gibi “mecburi dava arkadaşlığı” dışında ıslah yolu ile dahi taraf değiştirilemez. İhbar olunan kimse; 6100 sayılı HMK’nin 64. ve 69. maddeleri uyarınca davada davalı sıfatını kazanamayacağı gibi, bu kişi aleyhine hüküm de kurulamaz. Buna göre, aleyhinde davacı tarafından usulen açılmış ve harcı yatırılmış bir dava olmadığı ve davalı ile aralarında mecburi dava arkadaşlığı olmadığı halde ……. .A.O. aleyhine hüküm kurulması ve gerekçeli kararda dahili davalı olarak gösterilmesi doğru görülmediğinden, kararın bozulması gerekmiştir.

SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı …Ş. vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle dahili davalı …A.O. vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı …Ş.’ye geri verilmesine 06/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yorum bırakın
TÜM YORUMLAR (0)
Henüz yorum eklenmemiş