HMK MADDE 9- TÜRKİYE'DE YERLEŞİM YERİNİN BULUNMAMASI HALİNDE YETKİ
23 Ekim 2024
HMK MADDE 9- TÜRKİYE'DE YERLEŞİM YERİNİN BULUNMAMASI HALİNDE YETKİ

Türkiye’de Yerleşim Yerinin Bulunmaması Hâlinde Yetki

HMK Madde 9

(1) Türkiye’de yerleşim yeri bulunmayanlar hakkında genel yetkili mahkeme, davalının Türkiye’deki mutad meskeninin bulunduğu yer mahkemesidir. Ancak, diğer özel yetki hâlleri saklı kalmak üzere, malvarlığı haklarına ilişkin dava, uyuşmazlık konusu malvarlığı unsurunun bulunduğu yerde de açılabilir.

6100 sayılı Kanunda Yer Alan Madde Gerekçesi

1086 sayılı Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının son cümlesi ve 16 ncı madde hükümleri birlikte değerlendirilmiştir. Türkiye’de, yerleşim yeri olmayanlar hakkında açılacak davalar için, mutad meskenlerinin bulunduğu yer mahkemesi, genel yetkili mahkeme olarak kabul edilmiştir. Ancak, diğer özel yetki kurallarına göre yetkili olabilen mahkeme varsa, onların yetkisi devam etmek kaydıyla, belirli bir malvarlığına ilişkin dava, o malvarlığı unsurunun bulunduğu yerde de açılabilecektir.

Bu maddede, davalının Türkiye’de son oturduğu yer ve Türkiye’de herhangi bir malı veya teminatı bulunuyorsa, dava konusu olmayan o malın veya teminatın bulunduğu yerin de yetkili olması kabul edilmemiştir. Böylelikle, Türk mahkemelerinin vermiş oldukları kararların, yabancı ülkelerde tanınması veya tenfizi gerektiğinde, “aşkın yetki” gerekçesiyle tanıma veya tenfiz talebinin reddi engellenmek istenmiştir.

Adalet Komisyonu Değişiklik Gerekçesi

Tasarının 14 üncü maddesinde, ifadede açıklığın sağlanması amacıyla, «meskenin» ibaresi «meskeninin» şeklinde değiştirilmiş ve madde teselsül nedeniyle 15 inci madde olarak kabul edilmiştir.

 

HMK Madde 9 Türkiye’de Yerleşim Yerinin Bulunmaması Hâlinde Yetki

Yargıtay İçtihatları

8. Hukuk Dairesi 2014/22732 E. , 2016/3721 K.

  • HMK Madde 9
  • Türkiye’de Yerleşim Yerinin Bulunmaması Hâlinde Yetki

… ile … aralarındaki alacak, maddi ve manevi tazminat davasında mahkemenin yetkisizliğine dair … Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi’nden verilen … gün ve … sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … vekili, boşanmadan kaynaklanan maddi-manevi tazminat ve mal rejiminin tasfiyesiyle dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlara ilişkin alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı … vekili; yetki ilk itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davalının süresi içinde yetki itirazında bulunduğu, TMK’nun 214/3 ve HMK’nun 9. maddeleri uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, davalının yerleşim yeri adresinin de … olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK’nun 31.md.). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, maddi-manevi tazminat ve mal rejiminin tasfiyesi ile oluşan alacak isteğine ilişkindir.

Taraflar yabancı mahkemeden verilen boşanma kararının Türkiye’de tanınması suretiyle boşanmışlardır. Bu durumda yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak kesin yetki durumu söz konusu değildir.

Davalı dava dilekçesini … tarihinde tebliğ etmiş, iki haftalık ilk itiraz süresini geçirmek suretiyle 12.04.2013 tarihinde yetki itirazında bulunmuştur.

Hal böyle olunca, eldeki uyuşmazlık yönünden kesin yetki kuralı bulunmaması ve süresinden sonra yapılan yetki ilk itirazının geçersiz olması nedeniyle, hüküm veren Mahkeme HMK’nun 19/4. maddesi uyarınca yetkili hale gelmiştir. Bu sebeple Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

 

HMK Madde 9 Türkiye’de Yerleşim Yerinin Bulunmaması Hâlinde Yetki

Yargıtay İçtihatları

17. Hukuk Dairesi 2016/11829 E. , 2016/8381 K.

  • HMK Madde 9
  • Türkiye’de Yerleşim Yerinin Bulunmaması Hâlinde Yetki

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

-K A R A R

Davacı vekili; 22/07/2015 tarihinde sürücü …’ün sevk ve idaresinde … plakala sayılı aracıyla … İlçesinden … yönüne seyir halindeyken karşı yönden gelen şoförü müvekkil … olan … plakalı araca çarpası neticesinde maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazısı meydana geldiğini ve meydana gelen trafik kazasında davacı …’ün ağır şekilde yaralandığını, bu nedenle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 1.000.00 TL maddi tazminatın sigorta şirketinin mütemerrit sayılacağı tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizleriyle beraber tahsilini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia ve toplanan delillere göre; yetkisizlik nedeni ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece tensiple birlikte resen görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak, HMK’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup haksız fiile ilişkin davalardaki yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir.

Somut olayda; davalının yetki itirazı olmayıp, kamu düzenini ilgilendiren bir yetki kuralı da olmadığından, tensiple resen yetkisizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.

Kaldı ki, bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir.

Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalılara geçer. 6100 sayılı HMK’nın 9. maddesi, genel yetkili mahkemenin davalının yerleşim yeri mahkemesi olduğunu düzenlemiş, 16. maddede ise “Haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.” hükmü getirilmiştir.

Dava, zarar görenin yerleşim yeri olan … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığına göre mahkemece yargılamaya devam edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29/09/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

HMK Madde 9 Türkiye’de Yerleşim Yerinin Bulunmaması Hâlinde Yetki

Yargıtay İçtihatları

8. Hukuk Dairesi 2014/22732 E. , 2016/3721 K.

  • HMK Madde 9
  • Türkiye’de Yerleşim Yerinin Bulunmaması Hâlinde Yetki

… ile … aralarındaki alacak, maddi ve manevi tazminat davasında mahkemenin yetkisizliğine dair … Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi’nden verilen … gün ve … sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı … vekili, boşanmadan kaynaklanan maddi-manevi tazminat ve mal rejiminin tasfiyesiyle dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlara ilişkin alacağın davalıdan tahsilini talep etmiştir.

Davalı … vekili; yetki ilk itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davalının süresi içinde yetki itirazında bulunduğu, TMK’nun 214/3 ve HMK’nun 9. maddeleri uyarınca davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, davalının yerleşim yeri adresinin de … olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK’nun 31.md.). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, maddi-manevi tazminat ve mal rejiminin tasfiyesi ile oluşan alacak isteğine ilişkindir. Taraflar yabancı mahkemeden verilen boşanma kararının Türkiye’de tanınması suretiyle boşanmışlardır. Bu durumda yetkili mahkeme davalının yerleşim yeri mahkemesidir. Ancak kesin yetki durumu söz konusu değildir.

Davalı dava dilekçesini … tarihinde tebliğ etmiş, iki haftalık ilk itiraz süresini geçirmek suretiyle 12.04.2013 tarihinde yetki itirazında bulunmuştur. Hal böyle olunca, eldeki uyuşmazlık yönünden kesin yetki kuralı bulunmaması ve süresinden sonra yapılan yetki ilk itirazının geçersiz olması nedeniyle, hüküm veren Mahkeme HMK’nun 19/4. maddesi uyarınca yetkili hale gelmiştir.

Bu sebeple Mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Davacı vekilinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nun geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

 
genel yetki
mutad mesken
Yorum bırakın
TÜM YORUMLAR (0)
Henüz yorum eklenmemiş