(1) Eski hâle getirme, işlemin süresinde yapılamamasına sebep olan engelin ortadan kalkmasından itibaren iki hafta içinde talep edilmelidir.
(2) İlk derece ve istinaf yargılamalarında, en geç nihai karar verilinceye kadar eski hâle getirme talebinde bulunmak mümkündür. Ancak, nihai karar bir tarafın yokluğunda verilmişse, tahkikat aşamasında kaçırılan süreler için kararın verilmesinden sonra da eski hâle getirme talebinde bulunulabilir.
Bu hükümle, eski hâle getirme talebinin hangi süre içinde yapılacağı düzenlenmiştir. Buna göre, eski hâle getirme talebi, işlemin süresinde yapılamamasına engel olan sebebin ortadan kalkmasından itibaren onbeş gün içinde ileri sürülmelidir. Bu süre, 1086 sayılı Kanunun 168 inci maddesinin birinci fıkrasında on gün olarak öngörülmüştü. Onbeş günlük süre, eski hâle getirme talebinin ileri sürülmesi için Komisyon tarafından da yeterli görülmüştür.
İkinci fıkra ile, ilk derece yargılamasında ve istinaf aşamasında, eski hâle getirme talebinin en geç mahkemece nihaî karar verilmesine kadar ileri sürülmesi esası kabul edilerek, talep için nihaî bir süre getirilmiştir. Esasen, bu durum, söz konusu mahkemelerde, ön sorun olarak ileri sürülmesi ve incelenmesi kabul edilen eski hâle getirme talebinin niteliği gereği ortaya çıkmaktadır. Ancak nihaî karar bir tarafın yokluğunda verilmişse, o tarafın hukukî dinlenilme hakkının muhafazası açısından, nihaî kararın verilmesinden sonra da, yine onbeş günlük süreye riayet edilerek eski hâle getirme talebinde bulunulabilecektir.
Yargıtayda ileri sürülecek eski hâle getirme talepleri açısından ise kural olarak Yargıtayda temyiz süresinin kaçırılması hâlinde, eski hâle getirme yoluna başvurulacağından, nihaî karar verilinceye kadar şeklinde bir süre sınırlaması gerekli olmayacaktır. Yargıtayın ilk derece mahkemesi olarak yargılama yaptığı hâllerde ise zaten ilk derece mahkemesi için belirtilen kurallar geçerli olacaktır.
Tasarının 102 nci maddesinin birinci fıkrasında geçen “onbeş gün” ibaresi, sürelerin hesabında kolaylık sağlanması ve uygulamadan kaynaklanan sorunların giderilmesi amacıyla “ iki hafta” olarak, ikinci fıkrasında geçen “İlk derece yargılamasında ve istinaf yargılamasında” ibaresi, anlatım bozukluğunu gidermek amacıyla, “İlk derece ve istinaf yargılamalarında” şeklinde değiştirilmiştir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2020/1482E. , 2020/3594K.
… İlaç San. ve Tic. A.Ş. vekili avukat … ile … vekili avukat … aralarındaki dava hakkında … Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinden verilen 26/12/2019 tarih ve 2018/891-2019/2307 sayılı hükmün davalı avukatınca duruşmalı temyiz edilmiş ise de, nisbi harç ve posta gideri yatırılmadığından bu isteğin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Dava, davacı şirket ile dava dışı eczane arasında eczanenin doğmuş doğacak borcunun teminatı olarak verilen ipotekten dolayı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş; karara karşı, taraflar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince, tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karara karşı davalı vekilinin maktu harç yatırmak suretiyle süresinde temyiz başvurusunda bulunması üzerine bölge adliye mahkemesince nispi temyiz harcı ve posta giderlerinin yatırılması için çıkartılan muhtıra davalı vekiline usulüne uygun tebliğ edilmiş; davalı vekili, verilen kesin süre geçtikten sonra eski hale getirme talebinde bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nun 98/2 maddesinde, eski hale getirme talebinin temyiz yoluna başvuru hakkının düşmesi halinde Yargıtay’dan talep edilebileceği düzenlendiğinden Dairemizce davalı vekilinin eski hale getirme talebinin incelenmesine geçilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 95. maddesindeki düzenlemeye istinaden, elde olmayan sebeplerle, kanunda belirtilen veya hakimin kesin olarak belirlediği süre içinde bir işlemi yapamayan kimse eski hale getirme talebinde bulunabilir. Yine, aynı yasanın devamı maddelerinde de (6100 sayılı HMK’nun 95-100 maddeleri) eski hale getirilmeye yönelik usul ve esasları düzenlenmiştir.
Somut olayda, bölge adliye mahkemesi kararı davalı vekiline elektronik tebligat yoluyla tebliğ edilmiş ve karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş, ne varki temyiz harcını eksik yatırdığından ve temyiz giderlerini yatırmadığından tarafına çıkartılan muhtıra gereği verilen kesin sürede yerine getirilmeyerek eski hale getirme talebinde bulunulmuştur. Tebliğ evrakı incelendiğinde, ilgili muhtıranın elektronik tebligat yoluyla davalı vekiline tebliğ edildiği ve tebligatın elektronik posta adresine ulaştığı tarihte alıcısı tarafından açıldığı anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı vekili tarafından hastalık özüne dayanılarak yasal süresi içerisinde muhtıra gereğinin yerine getirilmediğinden bahisle eski hale getirme talebinde bulunulmuş ise de, salt doktor raporunun varlığı yeterli olmayıp, anılan yasa hükmü uyarınca belirtilen hastalığın kişiyi yapması gereken işlerden alıkoyacak derecede acze düşürmüş olması gerekir. Davalı vekilinde oluşan mevcut rahatsızlığın Bölge Adliye Mahkemesi kararından önce ortaya çıktığı ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının tebliğinden sonra süresinde temyiz dilekçesi sunduğu ve maktu temyiz harcı yatırdığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı vekilinde oluşan mevcut hastalığın muhtıra gereğinin yerine getirilmesini engelleyici nitelikte olmadığı ve yasada öngörülen eski hale getirme koşullarının oluşmadığının kabulü gerekir.
Kaldı ki, 6100 sayılı HMK’nun 97/1. maddesi gereğince eski hale getirme talebinde bulunurken süresinde yapılamayan işlemin de eski hâle getirme talebinde bulunmak için öngörülen süre içinde yapılması zorunlu olup, davacı tarafından eski hale getirme talebinde bulunulurken nispi temyiz harcı ile temyiz giderlerini yatırmadığı anlaşılmaktadır. O halde davacının eski hale getirme talebinin reddi ile, verilen kesin süre içerisinde muhtıra gereği yerine getirilmediğinden kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin eski hale getirme talebinin REDDİNE, muhtıra gereği yerine getirilmediğinden kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar verilmesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22/04/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.